Namus'luyum, Namus'lusun, Namuslu.. !
Herkes namus abidesi kesilmiş bu ülkede! Zamanında bir deri ceket için vücudunu pazarlayan Türkiye güzellerinden tutun da İstanbul'un en gözde plazalarında ''tek kişilik defile'' adı altında uyuşturucu partilerine katılan ünlü mankenlere kadar herkes bir namuslu bir namuslu sormayın. Eski Türk filmleri geliyor bu ''mutaassıp'' kızcağızlarımızı düşündüğümde :) Ahu Tuğba'nın kulakları çınlasın. Filmde istemeden kötü yola düşmüş (çıkmaya çalışır ama olmaz), erkeklerin ağından kurtulamayan kadın rollerinde bir efsaneydi hatırlarsanız. İstemeye istemeye icra ettiği mesleğinin ardından girerdi banyoya bir güzel kırklanırdı. Arınırdı vücudunu kirletenlerden. Günümüzde ise
bu arınma şekli biraz değişti tabii. Şimdi genç kızımız, erken yaşta şöhret oluyor, yatmadık, yattığında kalkmadık adam bırakmıyor ve sonraaaaaaa nasıl oluyor orası meçhul (ki ben bunu bazı adamlara büyü yapılmasına, bazılarının ünlü bir kadınla birlikte olma hastalığına, bazılarının ise gerçekten salak olması durumuna bağlıyorum!) en uygun hamamı yani nikah masasının yolunu tutuyorlar. Sonrası mı ? Malum hikaye: 2 ay geçmeden hamile kalınıyor, hamilelik süresince Mesnevi'den Nietzsche'ye bilimum hatrı sayılır kişinin kitap resimleri sosyal medyada paylaşılıyor, mümkünse Umre turları araştırılıyor, boynuna da ''Allah'' yazan bir kolye taktı mı tamamdır..! İşte size vücudundan ziyade toplumun beynini yıkayan başlıca şeyler. Peki biz ne yapıyoruz: Zaten balık hafızalıyız! Hadi öyle değiliz farz edelim. Bir sansasyonun gündemde kalma, hafızalardan silinmeye başlama süresi 21 günmüş!(Örnekleri fazlasıyla mevcut) Hal böyle olunca 22. gün beynimiz bize diyor ki : Ama çok hanımefendi kadın. Üstelik o çapkın şarkıcıyı da yola getirdi, 2 de erkek çocuk verdi ona. Saçını da süpürge etti! E daha ne yapsın. Anne o anne :)))))) Gülüyorum ağlanacak halimize. O kadar çok ki örnekleri. Hangi birini anlatayım..? 13+ yaş grubuna bile izletmeye çekineceğiniz kasetleri elden ele dolaşan, evli erkeklerle yaptığı kaçamaklar ayyuka çıkan, bile isteye sevgilim dediği adamla seviştikten sonra ''tecavüz'' davası açan o kadar çok kadın'cağız var ki... Ya bu kadar mı uyuşturulduk biz? Bu kadar mı meraklıyız böyle insanları baş tacı yapmaya? Bunca şeye rağmen, Türkiye'nin en iyi ailelerinin oğullarıyla evlenen, huylu huyundan vazgeçmediği için yıllar sonra boşanan ''kutsal anneler'' i alkışlamak istiyorum. Sonrasında yine en iyisini bulur onlar. Çünkü biz çabuk unuturuz herşeyi, çünkü biz ağlayan ve mazlumu oynayana dayanamayız, çünkü biz geçmişine bakmayız kimsenin, şimdi orucunu tutması yeterlidir bizim için... Ama hayatının aşkını bulduğunu sanıp evlenen ve hayal kırıklığına uğrayan kadınlar bu ülkede ''tü-kaka'' dır. Asla istemez erkek anneleri ''dul'' bir kadınla evlenmesini oğlunun. Hayatın her sillesinden alnının akıyla ve evlilik cüzdansız çıkmış, bekaretini bozmayan ama onun dışında her şeyi denemiş ''namus abidesi'' gelin arar erkek anneleri. İşte ben o annelerin lafına boyun eğip, sevdiği kadını yarı yolda bırakana da maalesef ''erkek'' diyemiyorum.. Bunca kelamı, birbirini çok seven bir çift olmalarına rağmen annesinin lafıyla, evlenip boşanmış bir kadın olduğu için arkadaşımdan ayrılan sevgilisi ve onun kızkardeşi aklıma geldiği için yazıyorum. İnternette tanışıp, görmediği bir adam için İstanbul'a giden ve otel odasından 2 gün boyunca çıkamayan o sevgili mutaassıp annenin kızı geldi aklıma her nedense.. Bu sadece benim bildiğim bir sır. Belkide onca yıldan sonra sır olmaktan da çıkmıştır onlarcasıyla birlikte... Hiç de umrumda değil. Onun gibi çok örnek var günümüzde. Mesela kendini ''frijit'' olarak tanıtan, zengin eşinden boşanmış, hiç çalışmamış, dünya tatlısı bir çocuğu olan, fakir bir ailenin kızı geldi aklıma yine. Ankara'nın en pahalı sitesinden ev alabilen, altında son model arabasıyla ''spor hocasıyım'' diye herkesi uyutmaya çalışan ve maalesef bunu becerebilen bir tanıdık... Şimdi sorarım size: Bu namus abidesi kadınlar mı çok akıllı yoksa benim gibi düşünenlerin dışındakiler mi çok salak..? Vücutlarımız mı temiz kalmalı yoksa beyinler mi aklanıp paklan malı...?
Sevgilerimle
Aslı B.
Yorumlar
Yorum Gönder