mücadele aşınızı yaptırdınız mı..?

Bugün bir gazetenin ekinde Burçin Terzioğlu ile yapılan röportaj vardı. Oldum olası çok severim kendisini. Çok samimi, çok tatlı, hüzünlü ama eğlenceli bulurum. Girdiği tüm karakterlerde de kendinden bir şeylerin var olduğuna eminim. Rollerin hepsi üzerine özenle dikilmiş elbise gibi oturuyor çünkü. Röportajını okurken ''ne kadar benim gibi, nasıl da ben kokuyor kelimeleri..'' diye düşündüm. 2014 yılı benim için olduğu kadar onun için de mücadele yılı olmuş. Farklı alanlarda yapmışız hayat kavgamızı ama roller aynı olmuş. Acıların en büyüğünü tatmış.
Anneciğini kaybetmiş.. Yerine kimseyi koyamayacağınız bir kayıp.. Kelimelerin tasviri, tesellisi, çıkar yolu yok.. Tahmin bile edemiyorum  yaşadığı acıyı, açıkçası etmek bile istemiyorum. Sonra 7 yıllık hayat arkadaşı çıkıvermiş hayatından.
Her sevgi ve her evlilik gibi hayallerle başlayan, mutlu son bekleyen kalpler hüsrana uğratmış Burçin'i. Yeni dizisi başlamış hemen ardından, oyalanacağı, kafasını dağıtacağı, doğduğundan beri başka bir iş yapmak istemeyen bu güçlü kadın için sığınacağı liman olmuş Poyraz Karayel... Tüm bu satırları okurken, kendi hayatımı düşündüm. Yolumda karşıma çıkanları, uzun soluklu duraklar kadar geçici olanları düşündüm. Mücadele diye adlandırdım ama 2014 benim farkındalık yılım oldu. Mutsuz olduğum işimden ayrılmam, vakit bulamadığım için yapamadığım şeyleri yapmam, hayatımdaki kişilerle ilgili muhasebem, arınma yılım oldu. Beni enerjisiyle aşağı çeken, samimiyetine inanmadığım, sadece kendini düşünen ve yalan söyleyen herkesi çıkardım hayatımdan. Yeni yıla yeni bir Aslı olarak girdim. Benim sınavım Burçin'inkinden daha acısız oldu. Sınavlarımız farklı, ders notlarımız farklı ama not ortalamamız aynıydı. Biliyorum ki O da benim gibi yıllardır tek başına ayakta durmayı başaran, ''Kocam Sağ olsun'' cümlesini asla kuramayacak kadar gururlu ve onurlu, ne istediğini bilen ve hedefine ilerleyenlerden.. Burçin ve benim gibi kadınlar, düşseler de kalkmayı başarır, dibe vursalar da aynı hızla yukarı çıkmayı becerebilirler. Ve asla bunalıma girmezler. Çünkü başkalarından beslenmez bizim gibiler. Babasının ek kartlarıyla büyümeyen, kocasının ya da sevgilisinin parasıyla süs bebeğine dönüşmeyen kadınlarız biz. Boşandığında elektrik faturasını nasıl yatıracağını bilemeyen kadınlar tanıyorum ben. Bu hayatta, kurban rolünü oynamaktan garip bir haz duyan kadınlardan değiliz biz. Şimdi durun düşünün bakalım, başarı hikayesi bizim gibilerin hayatına mı denir yoksa zengin koca avında, parmağındaki tek taşın büyüklüğünden başka ölçü birimi bilmeyen kadınların hayatına mı...? Çok güzel bir laf etmiş Burçin : Yapılan küçük yanlışlar aşı gibi aslında, seni daha büyük mikroplardan korumak için vücuda mikrop salıyorlar. Bağışıklık sistemi uyarılıyor. Ve savaşı öğreniyor bünyen. İşte o küçük yanlışları iyi ki yapmışım ki daha büyük yanlışlara beynim ve kalbim çok gardlı. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretiyor bu insana. Barışığım yaptığım küçük hatalarımla. Onlardan aldığım dersler hayattaki en büyük kazanımlarım.


Sevgilerimle.

Aslı B.

Comment Form is loading comments...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayat hep boşlukları dolduruyor. Yeter ki siz izin verin!

size liste yaptım:)

Bir elim hep yalnız...