ASLI BAL

Daha önce yazdığım  ''Ruhunuza Renk Katın''  başlıklı yazımda ne denli mutsuz ve gri insanlara dönüştüğümüzden bahsetmiştim. Biz insanların sevgi yoksunu olduğu bir konu daha var: 4 PATİLİ DOSTLARIMIZ.. Çok mutluyum ki hayvan sevgisi olan bir evde büyüdüm. Herzaman evimizde bizim dışımızda nefes alan, sevgi dolu bakışları ile varlığımızı hissetmekten başka bir şey istemeyen, karnının doyması ve oyun ihtiyacının karşılanması durumunda minnetini büyük bir coşkuyla gösteren ama maalesef

16 yıllık iş hayatım boyunca hiçbir zaman devlet memuru olmayı düşünmedim. Bu konuda ve inanın sadece bu konuda babama benzemişim :) Hep daha aktif işlerde bulunmayı tercih ettim. Kariyer hayatım boyunca da kendime katacağım birşeyler olmadığında mevcut işimden düşünmeden ayrıldığımı ve herzaman da kalbimin sesini dinlediğimi itiraf etmeliyim. Bu kısım örnek alınacak bir şey mi.. Tartışılır! Ama ben herzaman kararlarımdan memnun oldum ve asla pişman olmadım. İş görüşmesi için gelen yeni mezun gencecik arkadaşlara tavsiyem

Eğer hayal edebildiğin birşey ise, yapabilirsin... - Walt Disney -

Zevkler ve renkler tartışılmaz! Doğru :) Konu bu iki kelime olunca hayatım boyunca hayretle baktığım insanlar olduğunu hatırladım. Evimizden arabamıza giysilerimizden saçımıza yediklerimizden yaptığımız spora kadar herşey kendi zevkimizi ortaya koyar. Kimileri hayatı hep tek renk hep tekdüze yaşar, kimileri gökkuşağının rengine boyar. Kişiliğinizi boyama imkanınız olsa ne rengi tercih ederdiniz ? Önce kararınızı düşünün sonra da Filiz Aslan'nın yazısını okuyun..Bakalım siz ne renksiniz ? KIRMIZI SARI YEŞİL MAVİ ‘’Dâhil olduğumuz kişilik rengimiz, bir diğerinden daha iyi ya da kötü anlama gelmemektedir. Her kişiliğin kendine has zayıf ve güçlü yanları vardır. Sevgiyi ifade ediş biçimleri, öncelikli değerleri, çalışma tarzla rı farklı olabilir. Her kişilikteki insanlar başarılı olabilirler.

Ankara'da yaşıyorum ben. Karasal bir iklim, yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı! Okul hayatımız boyunca coğrafya dersinde öğrendiğimiz cümledir bu. İklimin insan ruh ve bedenini etkilediği açık ve net. Akdeniz insanı daha sıcak ama bir o kadar da ağır kanlı; ege insanı daha ılıman, mülayim; doğu insanı daha çetinceviz daha içine kapanık; karadeniz insanı tez canlı ve çabuk parlayıp sönen... Tüm bu saydıklarım bizi biz yapan unsurlardan. Ama iç anadolu insanının öyle bir ortak noktası var ki diğer tüm bölgelere taş çıkartacak türdendir :

Bu hayatta ne yaparsanız yapın bazı şeyleri hep yanı başınızda tutarak yapın.. Her zaman şık olun !  Bu hayatta yalnız olmadığınızı unutmayın! Ailenize herzaman çok değer verin!

  Çok uzun zamandır hayal kurmayı bırakmıştım..Ta ki sevgili Gülay Abla'm ile kendi ellerimizle kurduğumuz ufak butiğimizde karşılaştığımız 2010 yılının kasım ayına kadar. Ben kendi ellerimizle yaptığımız ürünleri raflara diziyordum onunla tanıştığımda. Her gece geç saatlere kadar mağazam için aksesuarlar yaratıyor, her sabah da onları poşet poşet taşıyordum. Hayatta hiçbir şeyden gocunmadım.. Ne kendi işimi kendim yapmaktan, ne cebimde param olmadığı halde kendime güverenek açtığımız mağazayı boyamaktan, ne param olmadığı için evden işe yürüyerek taşıdığım malzemelerden.. Aksine gurur duydum, mutlu oldum! Çünkü güçlü ve sağlıklı bir kadındım ben. Daha ne isteyebilirdim ki.. Ama aynı zamanda da duygusal bir kadındım :( Yaşanmışlıklarım omuzlarımı düşürmüş,

Birçoğumuzun en sevdiği, birçoğumuzun ise sevmediği gündür PAZAR! Ben hergünümü severim, özenirim, keyif alırım..Size de tavsiyem budur! Çünkü hergünün ayrı bir hikayesi vardır, ayrı bir önemi. Hayatımızdaki en mutlu anı, ilkleri, en güzelleri, mucizeleri, şımarıklığın had safhasını ve daha birçok güzel olayı yaşadığımız günleri mutlaka ki hatırlarız. Ama haftanın hangi günü olduğunu unuturuz.

Şımartın bugün kendinizi! Her cumartesi kendinizi kuş gibi, çocukken olduğu gibi özgür hissetme gününüz.. Oyun oynayın, eğlenin! Bugün mutluluğunuzu bulma ve yaşama gününüz. Kendinizi harika hissettiren şeyleri yapın, sizi sevince boğan şeyleri yapın..Gün boyunca şarkı söyleyin, ıslık çalın.. Bugün hayatınızı kutlayın! Gülümserken ve kahkaha atarken aydınlanırız; aydınlanırken negatiflikten kurtulursunuz. Kendinizi ne kadar hafif hissederseniz negatiflikten o kadar kurtulursunuz.Cumartesileri bizim aydınlanma günümüz. Unutmayın, hayat hiç bitmeyen bir oyun.. ve bu oyunu sonsuza kadar oynayacağız**. Sevgilerimle, Aslı B. **Rhonda Byrne

Yaşantımızın her anı bizler için özeldir. Her nefes alışımız bir mucizedir. Hiçbir bilim adamının kopyalayamadığı bir varlıktır insan..Ve insana bahşedilen tüm özellikler. Ancak birçoğumuz bizlere verilen mucizevi özelliklerin fakında olmadan bir ömür geçirip yaşlanıyor, yılların arkasından ''keşke'lerimiz ile baka kalıyoruz. Yapmayalım! Kendimizin farkında olalım. Mucizemizin tadını çıkartalım. Ve bunları bize veren yüce varlık için minnet duyalım. Bugün ''TEŞEKKÜR EDERİM PERŞEMBESİ'' ! Bugün ve her perşembe mümkün olan en fazla yolla ''teşekkür ederim'' demek ve bunu hissetme gününüz.

Sabah saatlerinden itibaren yaşadığım yoğunluk nedeniyle günün anlamını yazmayı bu saatlere bıraktım ama bu son çarşamba değil :) Haftaya nasılsa yine gelecek salıdan sonra.. Aslında bugünün anlam ve önemini arz eden konumuz olan ''İYİLİK'' için illa da özel bir günü beklememiz gerekmiyor. Hergün yapabileceğimiz o kadar çok şey var ki..Bugün etrafınızdakilere cesaret verin! Nezaket verin! Gördüğünüz ve konuştuğunuz kişilere iyi sözler verin... Daha fazla bahşiş verin, sebepsiz yere hediye verin..Başkaları için kapı açın..Birine kahve ısmarlayın, iltifat edin. Gün boyu size hizmet eden kişilerle gerçekten ilgilenin.

Yine tertemiz ve güneşli bir havaya uyandık! Binlerce şükürler olsun ki yataktan kalkabilecek gücümüz, soluyabildiğimiz havamız, görebildiğimiz gözümüz ve atan bir kalbimiz var... Şükür listemiz uzar gideeeerrr... Bütün bunları hergün her dakika her saniye hatırlayalım. Sadece hastaneye gitmek zorunda kaldığımızda değil, cenaze törenlerinde değil, 2.sayfa haberlerini okuduğumuz zaman değil..Her zaman... Herkesin derdi kendine büyük, bilirim .. hem de çok iyi bilirim.. Ama inanın ki bu dünyada öyle büyük dertler var ki hiçbirşeyle boy ölçüşemez. Ne geçim sıkıntısı, ne sevgilimizin kaprisleri, ne beklenen telefonların gelmemesi, ne istediğimiz kadar para kazanamamak, ne arabamızı değiştiremediğimiz için hayıflanmamız ve daha bir çok vesvesemiz .. Bunlar dert değil, bunların hiçbiri dert denilen şeyin yaknından bile geçmez bir çoğunun yaşadıklarının yanında. Gelin bugünden itibaren birçok insanın ''DERT'' olarak bile adlandıramadığı ''GEREKSİZ SIKINTILARIMIZ'&#

Evde oluşumun 46.günü ! Sıkıldım desem yalan olur çok ihtiyacım varmış buna. Çalışan baylar ve bayanlara tavsiyem: iş yerinizden yıllık izin almak için illa ki yaz tatilini beklemeyin. Kendinize yeni yılın ilk aylarında ufak boşluklar yaratın. Neden mi ? Tatile sadece yaz aylarında gidilmez, kış tatili içinde harika seçenekler vardır. (Kar tatili, Avrupa Tatili, evde battaniye/sıcak çikolata/dvd tatili vs vs) Kış tatili daha keyiflidir çünkü oteller kalabalık değildir Yaz tatiline kadar enerjinizi yükseltmek için harika bir seçenektir Yaza kadar kim öle kim kala :)  Şaka bir yana, yoğun iş temponuz arasında yıllık izinlerinizin 2-3 gününü şu soğuk havalara denk getirmeniz hem bedensel hem de zihinsel olarak harika bir doping. Tavsiye benden uyup uymamak sizden... Evde olup geçici tembellik yapmanın en güzel yanlarından biri de

Günaydınnnnnnnn !!! Haftasonu tatili bitti, ilk iş günümüz başladı. Bundan daha güzel ne olabilir ki ? Haftasonu tatilini iple çekmek için bir başlangıç yaptık :) Cuma günü sizlerle haftabaşından itibaren her güne özel tanımlamalarla yazacağımı belirtmiştim. Bugünden başlayalım ve haftanın 7 gününe en güzel dileklerimizi yerleştirelim. Bir süredir devam ettiğim ''Temel Farkındalık Eğitim'' inde öğrendiğim pek çok şey var elbete.

Yine harika bir havaya ve güneşli bir güne uyandım! Teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler... Hayat rutinimize bu sihirli cümleyi eklediğimizde olacak değişimlere siz de inanamayacaksınız :) Sizlerle pazartesinden itibaren haftanın 7 gününe özel isimler paylaşacağım. Hergüne özel notlarımız ile kendinizi nasıl daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz. Cuma gününün ayrı bir yeri var hepimiz için. Haftasonuna başlangıç! Bugün herkes kendini daha keyifli hisseder, işine daha keyifle gider, Yapılan istatistiklere göre bay/bayan herkes cuma günü işlerine giderken daha özenli giyinir ve daha mutlu görünürlermiş. Gelin bugün kendimizi daha da iyi hissetmek için farklı bi şey daha yapalım..

Dışarıda harika bir hava var :) derece 0! Ama aydınlık, güneşli, tertemiz bir havaya uyandık. Sizlere dünkü yazımda mutlu olduğunuz 101 adet şeyi yazmayı deneyin demiştim. Bakın kurduğum bu cümlede bile sizlere kaç adet mululuk sebebi çıkartıyorum : Sağlıkla nefes aldığım bir güne uyanmak  Tertemiz bir havada yürüyüş yapmak Güneşi görebilmek  Havayı teneffüs edebilmek Sağlıkla yataktan kalkabilmek Acıktığınızı hissederek uyanmak .... vs vs Hadi kalkın, bir cümle kurun ve o cümleden bile en az 6 tane sizi mutlu edebilecek şey çıkartın. Sizlere bugün ufak bir tavsiyem daha olacak.

Dışarıda hava 2 derece. Olsun, olması gereken de bu zaten. Kış mevsimin ortasındayız. Ancak sokak hayvanlarına ve evsiz insanlara maalesef çok üzülüyorum :( Bizler kadar, bizim 4 patili ev arkadaşlarımız kadar şanslı değiller.. Hayat herkese adil davranmıyor! Monaco Prensesi'de olabilirdim, Suriye'de savaşın ortasında kalan bir kadın da.... Şükür ve teşekkür benim hayatımdan eksik olmayan 2 kelimedir. Hergün yapmanız gereken en önemli 3 şey : Şükretmek Teşekkür etmek Sabretmek Yaşam Koçluğu için gittiğim sertifika programında sevgili uzmanımız bize ev ödevi vermişti..

Bu sabah eskilerden, taaa liseden çok sevdiğim bir arkadaşımla kahvaltıda buluştuk. Oturup düşündüğümde 21 yıl nasıl geçmiş insan inanmak istemiyor... Neyse, konumuz o değil, duygusallaşmayayım :) Sabah saatlerindeki buluşmamızı neredeyse akşam yemeğine bağlayacaktık ki ikimizin de yapması gereken işleri olduğunu hatırladık. Detaylara girmeyeceğim ama sevgili arkadaşım Türkiye'nin en iyi hizmet veren dalış okulu  Nereids Dalış Merkezi  nin sahibi. Bu hayatta en çok imrendiğim ve hatta kıskandığım (tabii ki şaka yapıyorum) işlerden birini yapıyor. Yanlış anlaşılmasın sakın, ben dalış okulu var diye imrenmiyorum canım arkadaşıma, Birçoğumuzun hobisi olan ''DALIŞ'' ı keyifle kazanç sağladığı bir işe dönüştürme şansı yakaladığı için imreniyorum.(gördüğünüz gibi masum bir imreniş :))  Tekrar ''neyse'' diyeceğim çünkü konumuz o da değil.  Çenemiz düştü neler konuştuk neler.

Nina Simone'nun seslendirdiği bu şarkıya bayılırım! Kendimizi iyi hissetmemiz için o kadar çook neden var ki... sadece fark edelim, yeter... feeling good / nina simone birds flying high know how I feel sun in the sky you know how I feel Breeze driftin' on by you know how I feel it's a new dawn it's a new day it's new life for me and I'm feeling good fish in the sea you know how I feel river running free you know how I feel Blossom on the tree you know how I feel ---------- ---------- --------------- Sevgilerimle, Aslı B.

Bugün pazartesi ! En güzel gün, haftanın ilk günü, bugün yine sağlıkla uyandığım için şükrediyorum:) Hava soğuk ama tertemizzzzz ... Nefes aldığım, sevdiklerimle olduğum, inancımı hiçbir zaman kaybettiğim birgüne daha uyandığım için MUTLUYUM ! Ancak hergün karşıma çıkan çok önemli bir sorun var :

Merhaba sevgili okurlarım, Size bahsetmiş olduğum son 1 aylık ''UYANIŞ'' dönemimde evimde sevgili Maya ve Mia ile (resimlerini bolca göreceğiniz ev arkadaşlarım) huzurun ve dinlenmenin tadını çıkarttım. Bu ''TEMBELLİK'' sürecini de çok iyi yönetmek lazım çünkü bildiğiniz gibi insan rahata çok çabuk alışıyor :) Neyse ki ben bu zamanımı bundan sonraki hayatımı şekillendirmek adına bol bol araştırma yaparak ve kitap okuyarak geçirdim. Bitti mi ? EVET ! Bitti ve bu sayfa doğdu..  Kendi adıma yaşadığım bu ''AYDINLANMA'' sürecinde, bilgisayar başında bolca vakit geçirdim. Ve sonunda şunu fark ettim : Farklı konularda yazılar, bilgiler, notlar veya resimler bulmak için haliyle ayrı ayrı sayfaları ziyaret etmek zorunda kaldım. Birçok blog okudum. Hepsi de gerçekten emek verilmiş ve vakit ayırılmış sayfalardı. Ama hepsi de sadece belirli konular üzerine kurgulanmıştı. Burada, hayatınızı değiştirmek adına benim yaptığım ve bizzat uyguladığım