günün hayal saati !

Yeni yıla girdiğimiz günün üzerinden nasıl geçti 4 ay ben anlayamadım doğrusu. Nisan geldi, bahar geldi, yok kar yağdı, hava yine ısındı ve tekrar soğudu derken Mayıs'a 10 kala güneş hala kaçamak bakıyor kapı arkasından. Mevsim normallerinin altında mı üstünde mi bu durum tartışılır çünkü normali neydi açıkçası bunu da unuttuk:) Mevcut durumdan mutlu olmak ve tadını çıkartmak konusunda ustayımdır ama buna rağmen ''ARTIK YAZ GELSİİİN !!'' diyorum. Tüm yıl çalışıp, kış mevsiminin sıkıcı ve kasvetli havasından bunalıp, yeterli birikiminizi de yaptıysanız tadından yenmeyecek bir tatili hak ettiniz demektir! Bu yaz planlarınız arasına
hiç görmediğiniz bir yeri alın mutlaka. Her sene aynı yere gitmek pek benim tarzım değildir ama uygulayana da saygı duyarım. İstikrar her koşulda takdire şayandır:) Aralıksız konaklamalı tatiller yerine 3-5 günlük ve birkaç seferlik kaçamak tatillerden yanayımdır. Böylelikle zamanı hem verimli değerlendirmiş oluyorum hem de 20 gün boyunca aynı yere demir atmak yerine farklı yerlere gidiyorum nefes almam gerektiğinde. İlla Çeşme veya Bodrum'da tatil gerekmiyor nefes alabilmek için. Doğayla iç içe, Kaz Dağları'nın tertemiz havası da yetiyor ciğerlerinize bayram ettirmeye; İspanya'nın küçük sevimli kasabası Girona'nın dar, sıcacık sokaklarında alışveriş yapmak da..  Şimdi kapatıp gözlerinizi hayal edin tam da olmak istediğiniz yeri. Gidin oraya sadece 5 dakikalığına. Koparın tüm bağlarınızı çalışma masanızdan, elinizdeki işlerden, meşguliyetlerinizden. Kapatın gözlerinizi ve gidin oraya. Yaşayın dakikalarca hayalinizi. Ve bu yaz ona ulaşmak için yapın planlarınızı. Ben nerede miyim şu anda..? Anlatıyorum, dinleyin.. Ilık, incecik kum taneleri var ayağıma değen.. Güneş batmak üzere sahnedeki yerini almış. Kumsalda birkaç kişi kalmış tüm günden geriye. Günün bu saatinin tadını çıkartamayanlara üzülemiyorum bile kendi keyfime bakmaktan. Elimde diğer üç kitabını keyifle okuduğum ve bu seferkinin de sayfalarını hızla tükettiğim Hande Altaylı romanı var. Delice! Karşıdaki ada sanki elimi uzatsam tutabileceğim kadar yakın. Tüm gün güneşten ısınan bedenim yerini ılık bir rüzgarla flörte bırakmış. Günün tüm hareketliliği tam da şu anda son bulmuş uzanmış olduğum şezlongta. Nabız atış ritmim minimumda.. Ve diğer elimi tutan sıcacık bir el... O da bana kalsın :) Haydi herkes kendi tatil hayaline, biz de yaşadığımız şehirde kaldığımız yere!

Sevgilerimle

Aslı B.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayat hep boşlukları dolduruyor. Yeter ki siz izin verin!

size liste yaptım:)

Bir elim hep yalnız...