Bi kere de bırak kendini..!

Kendimizi bildiğimiz andan itibaren başlıyor “kasmalarımız”. Olamıyoruz rahat, kendimiz gibi, olduğumuz gibi. Annemizin yanında rahatsak babamızın yanında kasıyoruz kendimizi! Yok mu böyle olan aranızda? Bence çoook:) “Ben çok rahatım ya, sıkıntı yok!” diyene bir de üniversitedeki hocalarının, sevgilisinin, patronunun ya da iş görüşmesi yaptığı insan kaynakları müdürünün yanında bakın😂 Rahat olamıyoruz işte... oysa ki farklı olsaydı hersey, biz, ailemiz, işimiz, arkadaşlarımız, tüm çevremiz..? Hayat nasıl olurdu acaba? Babasının yanında rahatlıkla sigara içen 16 yaşındaki ergenleri düşünün?? Nasılsa çoğunluğu içiyor! Neden rahat olup da babasının yanında yakmıyor bi tane de🤔 İlk buluşmada kasanlar vardır bi de. aslında tek amacı evlenmektir kızcağızın ama öyle bir özgürlükten, yanlız yaşamaktan, kimseye bağlı olmamaktan bahseder ki inanır karşısındaki gariban Türk erkeği. İlişkinin 36. günü başlar kaçınılmaz sorular “peki biz neyiz Selami?” “Yani ben senin neyinim..?” ya kusura bakmayın ana şu anda bunu yazarken bile gülüyorum😂😂 peki sen ilk gün neden söylemiyorsun amacını? Ne oldu? Adam yine kaçtı! Bi de 36 günün boşa gitti😂😂 Tabii tam tersini düşünürsek “ağır abiler” de var aramızda. Aslında ana kuzusu, şımarık adamlar zannediyor ki biz bayanlar bayılıyoruz “ağır abi” pozlarına başlıyorlar kasılmaya ilk buluşmada. Yani kendi adıma konuşacak olursam ağır başlı insanları severim. Kadın-Erkek diye ayırt etmiyorum. Ve de MIŞ gibi yapanlardan bahsetmiyorum! Zaten oturmuyor üzerine böyle insanların da bu roller. Bu yüzden, gerçekten ağır değilseniz hafifliğinizi saklamayın!
Bir de iş görüşmeleri vardır: Kimse “ben anlamam, bu işi yapamam, insan ilişkilerim kötüdür, çalışmayı sevmem vs vs “ demez ki! Yine naçizane fikrimi belirtmek isterim ki bu ülkede tek bir meslek var: Tiyatro oyunculuğu! Herkesin birincil mesleği bu😂sonra geliyor sektörel ayrımlar😂😂
Bir de dünya namuslusu kadınlarımız vardır. Hatta frijit olduklarını söyleyecek kadar ileri giderler NAMUSLU oldukları tescillensin diye. İşi gücü yoktur malum meslek dışında. Ama sorsanız yoga eğitmenidir;)) inanın böylelerini gördüğümde 22 yıldır deliler gibi boşa çalışmışım diyorum. Oysa baştan bacaklarımı birbirine kavuşturup yogaya başlasaydım 1.000.000 luk arabam, 2.000.000 luk evin, 50.000 lik çantalarım olurdu😂😂 acaba 1998 (iş hayatına başladığım yıl) de yoga mı yoktu😂😂😂
Ama en sevdiğimi sona sakladım: Nereden geldiğini, ne olduğunu, gerçekte ki MAYAsını unutanlara çok gülüyorum ben. Şöyle anlatayım; esas kız yaşadığı şehirdeki varoş mahallede mütevazi bir ailede doğmuş. Liseyi bitirmeden aklına koymuş sınıf atlamayı. Kimse kızmasın ama bir çok kadın için statü atlamanın en iyi ve tek yolu “EVLİLİK” tir. öyle ama! Şark kurnazlığı ile yüzüğü parmağına taktıkları ve biraz da aslında böylesini seven delikanlı sayesinde eskiye ait ne varsa siler atar kızımız. Sonra gelsin Büyük Çarşı’dan alınmış çakma Louis Vuitton’lar gitsin pazardan alınan Balanciaga’lar😌 Bir de es kaza yine Sonradan Görme ama daha kıdemli bir sosyetik bayan arkadaş bulduysa kimse tutamaz canım gülüm kızımızı! İnstagram pozları yanar durur sosyetik arkadaş etiketleri ile..  Oysa ne zordur değil mi Asil olmak, sonradan görme değil de her zaman gördüğün gibi olmak...

Siz boşverin tüm okuduklarınızı! Ne demiş ünlü şair Sezen Aksu 
“ Niye herkes bu kadar ciddi?
Okunmamış kitaplar ama ciltli
Asık asık yüzlü insanlar
Ta yüreğine kadar kilitli
Ne gülümseme ne günaydın yok
E tabi üçüncü sayfada olay çok
Haberler hep son dakika şok şok
Yaşamak inadına hemen şimdi
Yaşıyoruz desinler diye
Bizi çok sevsinler diye
Of offff... Bi kere de bırakın kendinizi yaaaa....

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayat hep boşlukları dolduruyor. Yeter ki siz izin verin!

size liste yaptım:)

Bir elim hep yalnız...